bugün kendinize acımayın
insanı hevesi ve kursağı yakalar, bir eşikten geçinceye kadar yalpalamadan eşlikçisi olur.
insan hep aynı hatayı yapar. anlamadığı her şeye tesadüf der. bilincinde olmadığı şeyleri kader zanneder.
kendimi kabullendiğimden beri oyunu başa alma konusunda artık eskisi kadar ısrarcı değilim. hayata tekrar gelmek ve oyunu bilerek oynamayı kim istemez. ancak kendime yazdığım her satırda bir şefkat ibaresi bulunmasaydı, oyunun da bir parçası olamayacaktım. kabullendiğim tek şey benliğim olmadığından, acemi bir toplulukta yaşamanın keyfini çıkarıyorum. kendimize mektuplar yazsaydık ne kadar anlaşılamaz olabilirdik birbirimize? iki insanın birbirine duyduğu sevgiyi sözden ötesine taşıyabilseydik kelimelere ihtiyaç duyar mıydık? bilemiyorum kahveseverler ve sütlü içecek müdavimleri. inanın kendinizden bir şey bulabileceğiniz bir blog yazısı değil. yalnızca sizi yüreklendirmek istiyorum. nolur birbirinize hediyeler alın ve mutlu etmenin bir de bu yanını deneyimleyin. birbirinize, yani kendinize bir mektup yazın ve yayınlamayın benim gibi. atın gitsin.
insan ancak artık ihtiyaç duymadığı şeyleri affedebilir.
Comments